"Mezopotamya'dan Serhat'a: Kadim İzler ve Eşsiz Manzaralar"
Van, Akdamar Adası, Gevaş, Van Gölü, Van Kedi Evi, Arbuni Sanat Gümüş Atölyesi, Van Müzesi, Van Kalesi, Çavuştepe Kalesi, Hoşap Kalesi, St. Bartholomeus Kilisesi, Vanadokya, Başkale, Devrimci Gençlik Köprüsü, Hakkari Meydan Medresesi, Hakkari, Berçelan Yaylası, Çukurca, Ermeni Taş Evleri, Emir Şaban Medresesi, Şırnak Şehir Merkezi, Mem-U Zin’in Türbesi, Hz. Nuh Makamı, Bırca Belek, Cizre Dengbej Evi, İdil Meryem Ana Kilisesi, Süryani Bsorino (Haberli) Köyü, Kivex (Mağara) Köyü, Mor Gabriel Manastırı, Dara Köyü ve Antik Kenti, Midyat, Hasankeyf, Batman, Kurtalan, Botan Vadisi ve Kanyonu, Delikli Taş (Rasıl Haccar), Siirt Ulu Cami, Siirt Saat Kulesi, Helvacılar Çarşısı, Tillo (Aydınlar), İsmail Fakirullah Hazretleri ve İbrahim Hakkı Türbeleri, Tillo Ulu Cami, Botan Kanyonu, Veysel Karani
VAN – HAKKARİ – ŞIRNAK – CİZRE – MİDYAT – SİİRT – BATMAN
Direkt Uçuş Konforu:
İZMİR - VAN (Sabah Uçağı) | BATMAN - İZMİR (Akşam Uçağı)
1 Gece Van & 1 Gece Hakkari & 1 Gece Şırnak & 1 Gece Midyat Konaklama
✓ Otellerde 4 Sabah Kahvaltı ve 4 Akşam Yemekleri Dâhil
2026 TUR TARİHLERİ
1.TUR: 23-27 NİSAN 2.TUR: 14-18 MAYIS
Turumuz, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda uçuşumuzdan iki saat önce gerçekleştireceğimiz buluşma ile başlıyor. Gerekli işlemlerin ardından uçağımıza yerleşiyor ve Van’a doğru havalanıyoruz. Van Ferit Melen Havalimanı’na inişimizde siz kıymetli misafirlerimizi karşılıyor ve vakit kaybetmeden Van Gölü’nün büyüleyici manzarası eşliğinde Edremit ilçesine geçiyoruz. Güne, Van Gölü kıyısında, namı dünyaya yayılmış meşhur Van serpe kahvaltısı ile harika bir başlangıç yapıyoruz. Kahvaltının ardından rotamızı Gevaş’a çeviriyoruz. Dileyen misafirlerimizle (Ekstra) Van Gölü’nün maviliklerinde yarım saatlik keyifli bir tekne yolculuğuna çıkıyor ve efsanelere konu olan Akdamar Adası’na ulaşıyoruz. Burada rehberimizden adanın hüzünlü aşk hikayesini ve taş işçiliğinin şaheseri olan Akdamar Kilisesi’nin (Kutsal Haç Kilisesi) tarihini dinliyor; dış cephedeki o muazzam kabartmaları inceledikten sonra teknemizle tekrar Gevaş’a dönüyoruz. Gevaş’a döndüğümüzde, Van Gölü kıyısında, bölgeye özgü İnci Kefali’nin tadına bakabileceğiniz lezzetli bir öğle yemeği molası veriyoruz. Enerjimizi tazeledikten sonra, "Doğu'nun Paris'i" olarak anılan şehir merkezine hareket ediyoruz. İlk durağımız, Urartuların başkenti Tuşpa Kalesi. Burada dileyen misafirlerimiz kaleye tırmanarak şehri ve gölü kuşbakışı izleyebilir, dileyenler ise Eski Van Evleri bölgesinde çay-kahve keyfi yapıp, yöresel halı ve kilim sanatının inceliklerini keşfedebilirler. Bu tarih dolu anların ardından, bölgedeki kadim medeniyetlerin mirasına ev sahipliği yapan ve ülkemizin en yeni müzelerinden biri olan Van Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Urartu eserlerini yerinde gördükten sonra, Van’ın bir diğer önemli değeri olan gümüş işlemeciliğini tanımak üzere bir atölyeye konuk oluyoruz. Savat işçiliğinin nasıl yapıldığını ustalarından izleyip alışveriş molası verdikten sonra, hemen yan taraftaki Kedi Evi’ne geçiyoruz. Farklı göz renkleri ve pamuk gibi tüyleriyle dünyaca ünlü Van kedilerini seviyor, onlarla hatıra fotoğrafları çektiriyoruz. Günün sonunda yorgunluğumuzu atmak üzere otelimize yerleşiyoruz.
Otelimizde alacağımız güzel bir sabah kahvaltısının ardından, güne Urartu Krallığı’nın görkemli mirasıyla başlıyoruz. İlk durağımız, Kral II. Sarduri’nin emriyle inşa edilen, içerisinde Haldi Tapınağı ve saray bölümlerinin bulunduğu Çavuştepe Kalesi oluyor. Tarihe tanıklık eden bu gezimizin ardından, Güzelsu Deresi’nin oluşturduğu menderesleri ve Zernek Barajı’nın dingin maviliğini izleyerek yola koyuluyoruz. 2732 metre rakımlı Zernek Geçidi’ni aşıp, meşhur "32 Virajlar"ın kıvrımlı yollarında büyüleyici manzaralar eşliğinde Güzelsu ilçesine varıyoruz. Burada, sarp kayalıklar üzerine kurulu, İpek Yolu’nun güvenliği için inşa edilmiş ve Türkiye’nin en iyi korunmuş kalelerinden biri olan Hoşap Kalesi tüm heybetiyle bizi karşılıyor. (Kalenin iç kısmının ziyareti, jandarma izninin uygunluğuna bağlı olarak gerçekleştirilebilmektedir). Hoşap Kalesi’nin kartal yuvasını andıran silüetini fotoğrafladıktan sonra rotamızı Başkale’ye çeviriyoruz. Ana yoldan ayrılarak Nasturi kültürünün izlerini taşıyan Albayrak Köyü’ne ve Zap Suyu’nun doğduğu vadiye iniyoruz. Burada St. Bartelemeus Kilisesi’nin zamana direnen kalıntılarını görüyor, ardından coğrafyanın bir anda değiştiği Yavuzlar Köyü’ne geçiyoruz. "Vanadokya" olarak da bilinen bu bölgede, Yiğit Yanardağı’nın (Kofiras) mirası olan peri bacalarını gördüğümüzde kendimizi Kapadokya’da hissedeceğiz. Bu doğa harikasını arkamızda bırakıp tekrar ana yola çıkıyor ve Başkale’ye ulaşıyoruz. Burada vereceğimiz serbest öğle yemeği molasının ardından Hakkari yolculuğumuz başlıyor. Etrafımızı saran sarp dağların ve kaya oluşumlarının vahşi güzelliği eşliğinde ilerlerken, Zap Suyu üzerinde bir simge haline gelmiş olan, halk arasında Deniz Gezmiş Köprüsü olarak da bilinen Devrimci Gençlik Köprüsü’nde fotoğraf molası veriyoruz. Hakkari merkeze yaklaşırken, "Dağların Ülkesi" isminin hakkını veren Sümbül Dağı Seyir Terası’nda durup şehrin nefes kesici manzarasını izliyoruz. Şehir merkezine vardığımızda ise son durağımız, 18. yüzyıl mimarisinin zarafetini yansıtan ve başarılı bir restorasyonla yeniden hayat bulan Meydan Medresesi oluyor. Bu kültürel gezimizin ardından dinlenmek üzere Hakkari merkezdeki otelimize yerleşiyoruz.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, dileyen misafirlerimizle Hakkari’nin zirvelerine, Berçelan Yaylası turumuza çıkıyoruz. (Ekstra) Bu özel deneyime katılmak isteyen misafirlerimizin, organizasyonun sağlanabilmesi adına turun ilk günü rehberimize kayıt yaptırmaları gerekmektedir. Minibüslerle gerçekleştireceğimiz bu yolculukta, stabilize yolları aşarak 3000 metre rakıma ulaşıyoruz. Yol boyunca ve yaylaya vardığımızda; Hakkari şehir merkezini, Sümbül Dağı’nı, Cilo ve Sad Dağları ile Büyük ve Küçük Berçe Dağları’nın heybetli manzaralarını seyrediyoruz. Koçer (göçebe) kültürünün halen canlı olduğu bu yaylada, tertemiz dağ havasını soluyarak yaklaşık 2,5 saat sürecek keyifli bir zaman dilimi geçiriyoruz. Yayla turumuzun ardından tüm grubumuzla bir araya geliyor ve rotamızı Çukurca’ya çeviriyoruz. Yol boyunca bize adeta rehberlik eden Zap Suyu, derin vadiler ve kanyonlar arasında kıvrılarak bize yine eşsiz manzaralar sunuyor. Çukurca’ya ulaştığımızda bizi ilk karşılayan, bölgenin tarihi yöneticileri olan Mirler (Aşiret Reisleri) tarafından inşa ettirilmiş ve günümüzde restore edilerek hayata döndürülen tarihi Taş Konaklar oluyor. Yöresel mimarinin bu zarif örneklerini fotoğrafladıktan sonra ilçe merkezindeki Emir Şaban Camii ve Medresesi’ni ziyaret ediyoruz. İslamiyet’in Anadolu’daki ilk dönem eserlerinden olan bu yapı, bölgenin inanç turizmi açısından en önemli noktalarından biridir. Çukurca gezimiz sırasında öğle yemeği için serbest zaman veriyoruz. Bu molada, ilçenin en köklü lezzet durağı olan Zap Sofrası’nda yöresel yemeklerin tadına bakmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Yemeğin ardından Çukurca’dan ayrılıyor ve Zap Suyu’na veda ediyoruz. Yolculuğumuzun devamında, Türkiye-Irak sınırının sıfır noktasında ilerleyerek, sınır boylarının o kendine has atmosferini ve coğrafyasını deneyimliyoruz. Akşam saatlerinde Şırnak şehir merkezine ulaşıyor ve otelimize yerleşiyoruz.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, efsanelere konu olan Cudi ve Gabar Dağları’nın gölgesinde, Kasrik Çayı’nın şırıltısı eşliğinde Cizre’ye doğru yola koyuluyoruz. Bir zamanlar ada şehri hüviyetinde olan Cizre’ye vardığımızda ilk durağımız, dillere destan aşkın kahramanları ve Kürt edebiyatının başyapıtı Mem-u Zin’in türbesi oluyor. Ardından, şehrin tarihi savunma hattı olan sur kalıntılarını ve Bırca Belek bölgesini geziyor, Dicle Nehri kıyısında huzurlu bir mola veriyoruz. Cizre turumuzu, Tufan Peygamberi Hz. Nuh’un Türbesi’ni ve bölgenin sözlü kültür hafızası olan Dengbej Evi’ni ziyaret ederek tamamlıyoruz. Cizre’den ayrılarak İdil’e geçiyoruz. Burada, Hristiyanlık tarihi için büyük önem taşıyan ve M.S. 57 yılında inşa edilerek dünyanın en eski ikinci kilisesi kabul edilen Meryem Ana Kilisesi’ni görüyoruz. Sonrasında rotamızı terk edilmiş bir Ezidi yerleşimi olan Mağara Köyü’ne çeviriyoruz. Ezidi inancının renkli mezar taşlarını ve kültürel izlerini inceledikten sonra, eğer şansımız yaver giderse yol üzerinde göçer yaşamın temsilcileri Koçerlerin çadırlarına uzaktan da olsa tanıklık ediyoruz. Bölgedeki inanç mozağinin bir diğer parçası olan, yaşamın halen sürdüğü bir Süryani Köyü’ne de uğrayarak öğle yemeği molamızı veriyoruz. Yemek sonrası durağımız, Turabdin Bölgesinin kalbi sayılan Mor Gabriel (Deyr-ul Umur) Manastırı. Rehberimiz eşliğinde Meryem Ana Kilisesi, Thedora Kubbesi ve Azizlerin Evi gibi bölümleri gezdikten sonra Beyazsu Vadisi üzerinden Dara Antik Kenti’ne ulaşıyoruz. "Doğu’nun Efes’i" olarak bilinen bu Roma garnizon kenti; sarnıçları, zindanları ve nekropol alanıyla bizleri büyüleyecek. Burada yöreye özgü naneli ayran ile serinleyip, köyün sevimli çocuklarıyla tanışacağız. (Dileyen misafirlerimiz Dara İlkokulu öğrencileri için yanlarında getirdikleri kırtasiye ve kıyafet yardımlarını burada teslim edebilirler.) Günün finalini ise "Müze Şehir" Midyat’ta yapıyoruz. Sıla dizisiyle ünlenen o meşhur taş konakların arasında, Midyat’ın labirent sokaklarında yürüyüşe çıkıyoruz. Midyat Konuk Evi’ni (Sıla Konağı) gezdikten sonra, bölgenin simgesi haline gelen gümüş telkari sanatının inceliklerini bir atölyede dinliyor ve alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Dolu dolu geçen günün sonunda otelimize yerleşiyoruz.
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Turabdin bölgesinin mistik coğrafyasını keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. İlk durağımız, Avrupa’dan geri dönen Süryanilerin yeniden inşa ettiği, modern mimarisi ve meşhur pizzasıyla nam salmış Elbeğendi (Kafro) Köyü oluyor. Bu etkileyici köyü gezdikten sonra, bölgenin inanç tarihindeki önemli duraklardan biri olan Mor Yakup Manastırı’nı ziyaret ediyoruz. Tarihi ve manevi atmosferi soluduktan sonra, Dicle Nehri üzerine kurulan Ilısu Barajı suları altında kalan hüzünlü güzellik Hasankeyf’e ulaşıyoruz. Yeni yerleşim yerinden Eski Hasankeyf’i panoramik olarak seyredip fotoğrafladıktan sonra rotamızı Siirt’e çeviriyoruz. Yol boyunca bize eşlik eden muhteşem doğa manzaraları arasında ilerlerken, Eruh Geçidi’ndeki bir tesiste kısa bir çay molası veriyoruz. Molamızın ardından Dicle havzasına yeniden giriyor ve dağların birbirine yaklaşarak oluşturduğu o derin kanyonu, yani Botan Vadisi’ni tüm ihtişamıyla karşımızda buluyoruz. Şehir merkezine varmadan önce, Botan Kanyonu’nu en iyi görebileceğimiz, adeta nefes kesen bir nokta olan Delikli Taş’a (Rasıl Haccar) çıkıyoruz. Burada göreceğiniz manzara, tur boyunca şahit olduğunuz tüm güzellikleri taçlandıracak niteliktedir. Manzara keyfinin ardından Siirt şehir merkezine geçiyoruz. Meydandaki Saat Kulesi’nde fotoğraf molası verip öğle yemeği için serbest zaman kullanıyoruz. Ardından, Selçuklu mimarisinin inceliklerini yansıtan, turkuaz renkli çinili minaresiyle ünlü 12. yüzyıl yapısı Ulu Camii’yi ziyaret ediyoruz. Siirt’in kendine has mimari geçitleri olan "Sabat"lardan geçerek Helvacılar Çarşısı’na uğruyor ve alışveriş molası veriyoruz. Günün devamında, "Doğu’nun Oxford’u" olarak bilinen, yüzyıllarca ilim ve irfan yuvası olmuş Tillo (Aydınlar) ilçesine hareket ediyoruz. Bölge halkı tarafından hala büyük bir kutsiyet atfedilen bu ilçede; Ulu Camii’yi, türbeleri ve kendine has mimariyi inceliyor, ardından yüksek bir tepedeki seyir terasından Botan Vadisi’ni bir kez daha selamlıyoruz. Tillo’dan ayrılarak rotamızı, anne sevgisi ve saygının sembolü olan Veysel Karani Hazretleri’nin türbesinin bulunduğu Ziyaret beldesine çeviriyoruz. İlçeye adım atar atmaz hissedeceğiniz o manevi atmosfer eşliğinde ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Daha sonrasında serbest zaman veriyoruz. Akşam yemeğimizi yöresel bir restoranda aldıktan sonra (ekstra) Batman Havalimanı’na geçiyor, saat 23:45’te kalkacak SunExpress uçuşumuzla İzmir’e hareket ediyoruz. Yaklaşık 01:55’te İzmir’e varışımızın ardından, dolu dolu geçen bu unutulmaz turumuzu tamamlıyor ve siz değerli misafirlerimizle bir sonraki seyahatte yeniden buluşmak dileğiyle vedalaşıyoruz.
| Tarih | Müsaitlik | İki Kişilik Odada Kişi Başı | Tek Kişi | Ek Yatak | Çocuk | Taksitler |
| 23.04.2026 - 27.04.2026 | Müsait | 32.999,00 TL | 39.999,00 TL | 32.999,00 TL | 0 - 6 Yaş 22.999,00 TL 7 - 12 Yaş 29.999,00 TL | Taksitler » |
| 14.05.2026 - 18.05.2026 | Müsait | 32.999,00 TL | 39.999,00 TL | 32.999,00 TL | 0 - 6 Yaş 22.999,00 TL 7 - 12 Yaş 29.999,00 TL | Taksitler » |
Uçaklı Gürcistan Batum Turu 2 Gece Casino'lu Otelde Konaklama
SunExpress Havayolları 3 Gün 2 GeceUçaklı Adana Portakal Çiçeği Festivali ve Gaziantep Lezzet Turu
SunExpress Havayolları 3 Gün 2 GeceUçaklı Karadeniz ve Yaylalar Turu (4 Gece Konaklamalı)
SunExpress Havayolları (Samsun Gidiş ve Dönüş) 5 Gün 4 GeceUçaklı Butik Doğu Karadeniz Yaylaları ve Batum Turu (Yayla Konaklamalı)
SunExpress Havayolları 4 Gün 3 GeceUçakla Büyük GAP & Doğu Anadolu Turu (6 Gece Konaklama'lı)
SunExpress Havayolları 7 Gün 6 Gece